Genç Akademisyenlerden Başbakan'a Yanıt


Ziyaretçi

/ #204 Re:

2012-02-10 14:12

#194: -

Akademisyen olmak demek, bilgiye ulaşmak için aklını kullanmayı öğrenmiş olmak demektir. Elde ettiği bilgiyi yorumlayabilecek eleştirel düşünceye sahip olmayı gerektirir. Ve bu bilgiyi yorumladığı doğrultuda bunu insanlıkla paylaşmak demektir.

Genç olmaksa bundan bir şey götürmez; aksine artı değerdir. Çünkü genç insanın haksızlıkla, eşitsizlikle mücadele edecek enerjisi vardır.

Özetle;

Akademisyen + Genç = Mevcut durumu analiz etme yetisine ve bu durumu yaratan sebeplerle mücadele etme gücüne sahip insan demektir.

Yüksek lisans eğitimine henüz başlamış öğrenciler için verilen kısa bir ders notunu size aktarmak isterim. Veriyi yorumlayabilmek, öncelikle veriye hakim olmayı gerektirir (İşinizi kolaylaştırayım, bu bir analojidir. Buradaki veri sizin için imza metninin ta kendisidir). Elinizdeki verilerde olmayan bir şeyi (ateizm=hümanizm iddiası gibi) varmış gibi davranarak yaptığınız yorum, sizi yanlış bir sonuca götürecektir. Daha da ötesi, bilimde bu tabiri caizse "sahtekârlık"tır.

Bu metinde herkes için en değerli veri, kanımca ahlâk ve vicdanın, özgür düşüncenin dinden bağımsız değerler olduğu beyanıdır. Bu değerlere sahip olabilmek için dindar bir Sünnî Müslüman olmanın gerekliliğine inanmak, insan aklını ve vicdanını hiçe saymak, küçümsemektir. Daha vahim olanıysa, bilinçli olarak bir ayrımcılığı körüklemektir. Rica ederim, buna malzeme olmayın.

Biliminsanları, analiz ve sonuç şüpheli olduğunda elindeki veriye geri döner (Sahtekârlık ya da işgüzarlık söz konusu değilse). Bu konuda iyi niyetli olduğunuzu düşünerek, tüm önyargılarınızdan bağımsız bir şekilde bildiriyi yeniden, dikkatlice okumanızı tavsiye ederim.

Eğer niyetiniz kötüyse, size tek bir sözüm var; bu işgüzarlığa ortak olmayacağız. Söyleminizi tersinden, yeniden üreterek bizi kendinizden ittiğiniz zıt kutupta durmayacağız.

Saygılar.